15 Mayıs 2014
hakiki, öz, gerçek, halis büyü ve sihir
SOMA'da 13 Mayıs'ta meydana gelen maden kazası ve an itibariyle 300'e yaklaşan ölü sayısına ilave henüz göçükten çıkarılmamış olan sayısı net bilinemeyen bedenler...
"Büyü" ve "Sihir" ne demek; kendilerine imanları tarafından kötü şeyler emredilen insan beyanatları üzerinden tartışarak açığa çıkaralım. Bu katliamdan sonra verilen tepkilere göz atarak yapalım bunu..
Yaşanan olayın izleri üzerinde durmayacağım, psikolojimiz bozuldu ve bir takım izler aldık, yeterince konuşuldu ve konuşalacak zaten bu.
Olayın olduğu saatlerde Habertürk'te ve Hürriyet'te bir manşet vardı; "Dünyadaki en büyük maden kazaları!" diye... Bu tarz olaylardan sonra bu ve benzer manşetler, bana öyle geliyor ki bir uyuşturucu bağımlısına uyuşturucu ikramından farksız.
Alan kişinin zaten birşey sorgulayacak hali kalmamış, verende halinden memnun. Biride demiyor ki; "Lan bu iş birini göt altına itmedimi şimdi? Ne yani, yüzlerce ölümden sonra herşey hit kazanmak için açılan bir fotogaleri ile bitti mi? Bir sorumlu yok mu? Peki noldu şimdi, geride kalanların hesabı?"
Yani kısacası, haber olan şey bu katliamın ardından, geride kalanların hesabı ve sorumlular değil, "Dünyadaki Maden Kazaları". Anlayana; alttan alta: "Bakın; bi bizde mi oluyor? Her yerde bu böyle ki." diye verilmek istenen mesaj için bir operasyon. Aynı perspektiften dikkatlice bakarsanız, büyülenmemiş biriyseniz birde; bunun sizi o tanıdığınız söyleme götüreceğini çok rahat görürsünüz; "kader". Ve bu operasyon ne yazık ki, daha ölenler mezarlarına bile koyulmadan başlatıldı.
Firavun halkını ahmaklaştırdı. 43/54
Ölenler mezarlarına konulduktan sonra ise ne mi olacak? Bu seferde hayatını kaybedenlerin acıklı hikayeleri "fotogaleri" yapılacak. Hatta bunada başlandı bile.. Bu uyuşturucunun bağımlılarıysa yine nöbetler geçirmekte geç kalmadılar;
"Madende çalışın diye kim dedi onlara; garsonluk yapsalardı, markette çalışsalardı ölmezlerdi!"
"Kaderinde var bu işin ölüm, göze almayacaksan çalışmayacaksın o zaman."
ve nihayet şu;
Vicdan'ın, iyiliğin temel tanımı ve insana yerleştirilmiş Tanrı'nın kodu olduğunu düşünüyorum. Bunun ispatıysa basit, vicdanları tamamen sökülmüş bir insan komünü hayal edin hafızanızda. Sonra dikkat edin, tarihle birlikte; "kader" diyenlerin "alın yazısı" diyenlerin kimler olduğuna; adeletin çiğnendiği yerlerden başka bir yer bulamadınız.
Suçluların suçları, kendilerinden sorulmaz. 28/78
Vicdanı elinden alınmış insan, artık beşer olduktan sonra; "iyilik-kötülük" standartlarını değiştirmek isteyen kişi(büyücü), istediği gibi yeniden kodlaya bilir "iyilik"in anlamını. Böylece vicdanın iyilik olarak emrettiği; "dürüstlük, adaleti ayakta tutma, erdem, iffet" kavramlarının semantiği buharlaşıp lafzı kalır. .Bu yeni kodun algoritması çok basit çalışır; şunları telkin etmeli kullanıcısına;
sihir'in altı şartı diyelim biz bunlara,
1-) Asla hiçbir şeyi, sorgulama, araştırma.
2-) Seni küçük düşürenlerim sözleri her zaman doğrudur, onlara inan.
3-) Yeryüzündeki düzeltme işi senin değil, Allah'ındır. Hiçbir şey yapma, bol bol dua et.
4-) Seni soyanlara daha fazla soymadıkları için daha fazla boyun eğerek teşekkür et.
5-) Atalar asla yanılmazlar.
6-) Ne kadar fazla kişi söylerse, o söz(yalan) o kadar doğrudur.
Bu şekilde kodlanmış birinin, "kör, sağır ve dilsiz" olduğu gönül rahatlığıyla söylenebilir. Kördür; gerçeklerle arasına bir perde girmiştir. Sağırdır; vicdanından gelen doğruları işitemez. Dilsizdir, iyiliği emretme adına hiçbir şey söyleyemez, kötülükten sakındıracak dirayeti kaybetmiştir. İnandırılmış bölükler artık büyülenmiştir.
Vicdanın yerini menfaatin alması büyü; Yalana, erdemini, onurunu, şerefini bir kenara itip körü körüne sarılana ise büyülenmiş; bunları sağlayana ise Firavun ve sihirbazları denir.
pictures retrieved from: netgazete.com, haber53.com, grindd.com, awesomeyourlife.com