gelecek mevzuu; loading...

14 Şubat 2012

sevgililer günü hikayesi

O gelemeyecekmiş abi işi varmış, ben gitcem yanına.” Türevinden bişeyler söyledim. Ulan 3 çift oturuyo amk karşımda. Nasıl dayanırım bu duruma? 


(şu post, bu post yüzünden gözden kaçmamalı; "sevgililer günü yazısı")

  Lisede çılgın bir ergendim. Suratım sivilcelerle hiç bi zaman dolmadı ama ergenliği iliklerime kadar yaşıyodum, bir sevgilim vardı. İyi hatundu Allah için. İlk kez sevgilili lili lili yar bir 14 şubat geçirecektim.(tutamadım kendimi)

 Daha yıl başında düşünmeye başladım, “Ulan ne alsam acep kıza?” ve”En çok hangi hediye mutlu eder onu?” falan filan diye. Gece rüyalarımda; züccaciye dükkanlarını, japon pazarlarını geziyorum hediye bakmak için, o kadar kafaya taktım. (çılgın ergen deyince, kafamda oluşan imaj direk "öyle bir geçer zaman ki: mete"ye dair oluştu nedense)

 Arkadaşlarımın kafasını sikmeye başlamıştım. Hatun arkadaşlardan hergün 14 şubat için hediye tiyoları, erkek arkadaşlardan indirimde olan mağazaların mahallerini öğrenmeye falan çalışıyodum.

14 şubata bi hafta kala, hediye seçeneklerini değerlendirmeye aldım ve ne kadar yakın arkadaşım varsa hepsini peşime taktım; kızılaydaki tüm dükkanları sıradan geçirerek hediye bakmaya koyulduk. Onlarda bakıyo tabii sevgililerine hediye falan ama merkezde ben varım. En çok kafa siken benim.

 Bi bok beğenemiyorum amk. Hırka? Olmaz. Kolye? Çok sıradan. Kitap mitap? Kız entel değil, beğenmez. İnternetide yokluyorum tabii arada.

Neyse;

 Tarihler 11 şubatı gösterdi, sevgilisini kapan 14 şubatta yüksel-2 deki bi kafede buluşup kutlayacaz, plan bu. Toplu sevgililer günümü olur amk. şimdi düşününce gerçekten çok mal olduğumuzu anlamam hiç zor olmuyo.

 Eve geldim, yorgunum deli gibi. Hatun kişiyle bir gün önce konuşmuşum herşey iyi güzel falan, telefonuma gelen bir mesajla irkildim;

“ayrılak mı anam?”

Laaayn? Elim ayağım titredi, rengim attı. Ne diyeceğimi düşündüm 1 saat. Şunu demek bile aklımdan geçti;

“hediyeni veriyim 14 şubatta, 3 gün sonra ayrılsak olmamı yavrım?”

Demedim tabi, sikerler. “Peki” dedim. Ertesi günde aradı beni, gerekçesini söyledi. Şimdi düşününce gerçekten çok osuruktan şeyler falan ama o zaman için gayet mantıklı gelmişti.

Bir sorun var; ben hatundan ayrıldığımı 14 şubat hevesiyle 2 ay boyunca kafasını siktiğim arkadaşlarıma nasıl söyleyecektim? Çok düşündüm, 144 lük iq ya sahip olduğum içinde hemen bi çözüm buldum.

* 14 şubata kadar ayrıldığımı söylemeyecektim, buluşmaya yalnız gidecektim. Yedirememek böyle bişey işte. Nasılım?

 Tarihler 14 şubatı gösterdi, sevgilisiz biri olarak gittim, Kızılay'da, en meşur o çiçekçide bi demet papatya yaptırdım. Arkadaşlarla buluşacağımız kafeye gittim. "Hatun ne zaman gelecek lan?" diyenlere;

“O gelemeyecekmiş abi işi varmış, ben gitcem yanına.” türevinden bişeyler söyledim. Ulan 3 çift oturuyo amk karşımda. Nasıl dayanırım bu duruma?

 30-40 dk oturdum, "hady bakalım mesaj geldi ben kalkıyom" deyip kalktım. Nasıl hızlı yürüysem elimde çiçeklerle, 10 saniyede yükselden milli müdafaya gelmişim. Bir sorun var şimdi;

* Çiçeği naapmalı?

A-) birine uzatmalı, "buyur belki sevgilin vardır" demeli

B-) çöpe basmalı.

C-) götürüp anneye vermeli

D-) bir köşede birini bekliyomuş ayağına, unutmuş gibi yapıp orada bırakıp uzaklaşmalı.

* Çözüm;;

A-) Cesaret edemedim, belki yalnıza denk gelir diye heralde.

B-) Dikkat çekerim diye utandım. Şimdiki aklım olsa böyle bi duruma zaten düşmemde, düşsemde sikimde. olmazdı.

C-) Bunu neden yapmadım, nedenini hala anlamıyorum.

D-) En güzeli gibi göründü, ustaca yapılırsa bi sorun teşkil etmez.

Cevap D-)

Evet, öyle yaptım.

 Hatunun benim arkadaşlarla haberleşme olasılığı yoktu pek zaten, ayrıldığımı 2-3 gün daha söylemedim, sonra anlattım durumu. Çakan olmadı.

 Niye böyle bişey yaptım hala anlamıyorum lan! Galiba yedirememek tam olarak budur. O nedenledir ki, bugünlerde sevgisi olan olmayan herkesin pskolojisini çok iyi anladığıma inanırım hep.

 Hatuna gelelim ne oldu, 1-2 ay sonra yine konuştuk, aradı; lakin o zamanda ben birine göz koymuştum. 2 kişiyi aynı anda idare edemeyecek kadar beceriksiz olduğunu bilen, gözü kara fakat aynı zamanda da mantıklı düşünerek hata yapmak istemeyen zeki bir ergen olarak en mantıklısını yaptım. Hala bir yerlerde beni izlediğini biliyorum. Muhtemelen bu yazıyı yarıla yarıla okuyacak. Okusun amk. ama okuyup tekrar aramasından korkuyorum.

Buda böyle pskolojik bir hikayedir.

Bay bay.