gelecek mevzuu; loading...

1 Ocak 2012

düşünce gücü dalgası

Mentalizm, yeap. Modern çağın ilüzyonu.

  Şimdi daha girer girmez; “düşünce gücüyle form değiştiren tek şey siktir.” deyipte ergenleri hayal kırıklığınada uğratmak istemem açıkçası ama yapacak bişeyim yok. Şimdiden söyleyeyim; bu yazıda aref marefte olmayacak üzgünüm.
  
  Konumuz uzun, bu sefer boş laf yapmayacam başlayalım yavaştan anca yetişir;

 1900'lü yılların başlarında; avrupada bazı siklenmeyen psikologlar, kendilerininde haber olması için yeni bir fenomen tanımına giriştiler;  “telekinezi”.

 Telekinezi; herhangi bir cisme dokunmaksızın düşünge gücü ile hareket ettirebilme,  formunu değiştirebilme iddası.

1900 lerin başında dedikya; ne gariptir ki o zamana kadar kimse; “ben kapıyı düşünerek açabiliyom”, “ben kibrit çöplerini zıplata biliyom”, “ben kaşık bükebiliyom” falan dememiştir. Dediysede siktiri yemiştir büyük ihtimal, o yüzden biz bilmiyoruz.
 
Neyse, sonuçta yeni bir sektör açılmıştır artık siklenmeyen psikoloji uzmanlarının sayesinde;

 Bu psikoloji uzmanları (isimlerini söylemiyorum, torunları dava etmesin ehehe), söyledikleri fenomenleri gerçekleme uğraşı yolunda ilk yıldızı yarattılar; Stanislawa Tomczyk.

Stanislawa Tomczyk, cisimlere levitasyon uygulayabildiğini idda ediyordu. Bi kaçta fotoğraf var ortalıkta işte, yersen..

  Nina Kulagina mevzuu; 1960 yılların ortalaırında, soğuk savaş döneminde amerika füzelerini videolar çekip çekip ruslara gönderirken, tüm dünyadaki canlıların hayatını sonlandırabilecek güçte bombara sahip olduklarını söyler iken, develer tellal iken pireler berber iken; ruslar bi  hatunun kibrik çöpleriyle oynarkene çekilmiş videosunu tvde gösteriyor, ve uzmanlar; psişik marifetler konusunda bu hatunun güçleri baz alınarak  konu ile ilgili akademik araştırmaların başlatıldığını söylüyorlardı. İşte bu hatun Nina Kulagina idi.

 Kulagina'nın ünlü kibrit çöpü videosu aşağıdan izlenebilir.



   Bunun yanında Kulagina’nın etrafındakiler onun daha bir çok psişik güce sahip olduğunu iddaa ediyorlardı. Söylediklerine göre; bir kurbağanın kalp atış hızını bile değiştirebiliyordu.(yok ebesinin amı ali sami) soğuk savaş dedik ya en başta; heh, 70’lerden sonra bu Nina’yı kimse siklememiş. Buda ilginç bi not.

  1980’lerin başlarında; Amerika'da kılıksız bir eleman tv kanallarına birer birer çıkıyor, reklamlarda falan doğa üstü güçleriyle defterlerin sayfalarını çeviriyor, kalemleri masalarda oynatıp duruyordu, herkes avanak avanak bu adamı izliyor, sahip olduğu güçlere hayranlıkla bakıyordu. O adamın adı; James Hydrick idi. Sonra bu elemana dönecem tekrar, aklınızda tutun.

Vatevır;

  Buraya kadarkiler işin hikaye kısmı,  benim bi adamım var; ondan bahsedecem asıl; James RANDI.

  James Randi;  eski bir illüzyonist, 1960 yılından sonra özellikle sahne şovlarını siktir edip; "ben zihin gücümü kullanıyom yaaa, illüzyon değil bu yaptıklarım" deyip ortalıkta gezen hıyarları tek tek bulup, karşılarına bir anda çıkıp göt etmekle ünlü, sağlam ateist bi dede. Bildiğin dede lan, sakalına saçına yapışıp öpesi geliyo insanın, şu tatlılığa baksana. Sahne şovlarında kullandığı adı “The Amazing Randi”,  ömrünü paranormal saçmalıkları ortaya çıkartmaya adadığından kelli, birde eğitim kurumu sahibi;  www.randi.org  burdan bakılabilir.

  Kendisinin asıl ünü ne sihirbazlığından nede şarlatan avcılığından gelmekte; bu dedemiz psişik güçlerini bilimsel olarak ıspatlayana direk tiko para; $1,000,000 sunuyor. 1970’ten bu yana ne uçan - kaçan - eğen - büken elemanlar olduda bu paraya sahip çıkmadı. 

  Bu parayı alabilmek adına en sağlam adım; ruhlarla konuştuğunu iddia eden Sylvia Browne’den geldi, oda sonra vazgeçti; 2007’de oldu bu meselede daha taze hem. Sylvia meseleside ayrı konu, ama hafif bi sürtüneyim onada; bu kadın, ölülerle iletişime geçtiğini  ve onlardan yakınlarına haber verebildiğini iddia etmekte uzun zamandır. 

  Bide aynı bunun gibi Peter Popoff diye bi adam vardı çok eskiden, sonra nooldu ona bilmiyorum, az sonra googlelarım, oda bi televangelisttir. "üfleeee" deyip alna vurmayı bu adam çıkardı işte. İnanmayan araştırabilir. Bu şekilde şifa dağıttığını iddia ediyordu.

  Neyse konu dağılır gibi oldu; yakınlarından haber almak isteyenler Sylvia abladan bir randevu alıyor, telefonda ruh çağırma $4000,  ofisinde kabul $10,000 falan. Paranın amına koyuyor yani anlayacağınız.  Evet, sadete geliyorum; Diyeceğim o ki; eğer sizde kaşık bükebiliyosanız, zengin olmak için Randi dedeme bir telefon açmanız yeterli olacaktır.

 Randi dedem artık bu hıyarlarla uğraşmakla çok vakit harcadığını düşünmüş olacak ki; özellikle 2005 sonrasında homeopati üzerine çalışmalar yürütmekte. Homeopati mevzusunuda sonra açacam.

   Ne acayip demi la? 50 tane adam var kaşık büken, biride gidip alamıyor bu parayı hehe. Ateist dedemizide çok övdüm la, dinden çıkmayak sonra?

  Neyse;  Randi’nin yıldızı  Hydirck ve Geller sayesinde parladı. Uri Geller kimdir, nedir onu geçiyorum. Bu adı geçenler içindekilerden en bilineni – duyulanı o zaten. Şöyle bişey diyim hatta; 

   Hiç aklınıza geldi mi la, neden mental güçleri olduğunu iddia eden herkes eline kaşık alıyo direk? Niye biride çıkıp bi dildoyu, yada hıyarı hadi olmadı tahta bir sopayı eğip büküp kırmayı denemiyor?

 İşte bunun nedeni bu Uri Geller denen adam. Hep onun başının altından çıktı bu işler. Önce İsrail'de şovlar yaptı, sonra macera dolu Amerika'da,  ardından avrupada tvlere çıktı. 2000’li yıllara gelindiğinde herkes onun nasıl bi yalancı olduğunu biliyordu.


Yolu Türkiye'den de geçti bu arkadaşın bi ara, "sinan çetin ile fenomen" diye bi şey vardı starda. buda ordan;


 vayyy amısına! adam neler yapıyor? Falan filan demeye başladılar.
 
 Geller, yeteneğini ailesiyle bir ramazan akşamı iftar yemeği yerken kaşıkların eğilip bükülmesiyle farkettiğini söylüyor, hatta bi gece öncede bir ışık gördüğünü; bu gücün dünya dışı canlılar tarafından kendisine verilmiş olabileceğini söylüyor. Ehehhe.

  John Travolta’nında bi filmi var hatta adı Fenomen (phenomenon) gibi bişeydi. Bu Uri’nin hikayesini temel alarak anlatıyor meseleyi. Saçma sapan bi filmdi, Travolta’yı sonra dahada izlemedim zaten. 

 Tekrar Randi-Hydrick mevzuya gelelim;  sene bilmem kaç, Hydirck bir programda yine,  sunucunun kendisine bir sürprizi olduğunu söylemesiyle  3.5 atmaya başlıyor. Randi dedem giriyor içeri; her zamanki artisliği ve yakışıklılıyla ve diyor ki;


Eğer burada, bilimsel verilerde istemiyorum hani, tek istediğim; şu bakışlarınla sayfalarını çevirdiğin kitabın etrafına biraz strafor serpiştirelim,  sonra yine çevir sayfaları. Eğer bunu becerirsen; işte elimde seni zengin edecek para, yok eğer çeviremezsen takdir halkın."(bülent ersoy’un osurmadan sonra dediği şekilde; tekdir helkin)

 Sonrası malum; Hydirck bıdı bıdı yapıyor, işte straforlar negatif enerji oluşturdu zihnimde gücümü kullanamıyorum bilmem ne.. Sonra başı öne eğip çıkıp gidiyo zaten. James Hydirck o güne kadar 6 7 tane reklam filminde oynamıştı. youtube'da orda burda var bunlar.

  Güçlerini hapishanede tanıştığı bir levitasyon ustası hindu sayesinde kazandığını söylüyordu. O programdan sonra yine Randi’nin lafının açıldıgı bir röportajda;

 “Evet; ben bi bok yapayan sıradan bir insanım; söylediğim herşey yalandı.(hadi canım)” diyede itiraf etmişti. Sonrada ortadan kayboldu zaten.

 ve Randi dedemin Uri’ye özel hazırladığı; “i m james randi; thank you” diye bitirdiği o enfes şeylerden sadece biri aşağıdaki, bunlardan büssürü var ve izlemeside çok keyifli valla.



 Randi'nin Kulagina kibrit çöpü zıplatma mevzusu, Uri'nin eğilen kaşık-anahtar mevzusu vs için birer birer videolar falan var. İzlersiniz bi ara.

Vatevır;

Burası önemli, şimdi diyebilirsin ki;

Ulan adam ne güzel şov yapıyo işte amk. Nesi var bunun, herkes malda sen mi akıllısın?”

Bende buna cevap olarak diyorum ki;

"Ulan hıyar, adam şov yapıyorum demiyo ki, sen diyosun onu. Adam doğaüstü güçleri olduğunu iddia ediyor." 

İşte tam burda, benim neden Randi üzerinden gittiğimi anlayacaksın, James Randi’nin;

ben illüzyon yapıyorum” diyipte kaşık bükmeye başlayanlarla hiç bir kavgası olmamıştır.

Amlata bildim mi? Evet amlatmak.

 Öyle işte, bu konu hakkında daha söylenecek çok şey var ama hepsini yazarsak ilerde yazacak bişey bırakmayız, ne malum yarın bi gün Uri’nin yine Türkiye’ye gelmeyeceği. Birazda o zamana saklayalım, olmadı homeopati mevzuuna yada simya mevzuuna bakarız. Bakarız işte bişeylere.

Thank you.


lan unutuyodum, kaşık bükebilenleri şöyle alalım, hemen zengin olsunlar;

http://www.randi.org/site/index.php/1m-challenge.html