Faideli bir iş yapıp; ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim rock grubunun Badfinger’in dosyasını aralayacam bugün. Nitekim mükemmel şarkılarıyla çok hatun kaldırdım zamanında, yeri geldi cool göründüm, yeri geldi; “vaaay amk elemanın harbiden şahane müzik bilgisi var” dedirttim.
Kısacası; bunu Badfinger hakkında türkçe kaynak olmadığından değil (onuda belirtiyorum çaktırmadan) kendilerine olan vefa borcumu ödemek adına yapıyorum.
Başlayalım artık;
1960'ların sonlarında kanı kaynayan bi kaç genç, stüdyolara para yedire yedire aç kalmak üzereydiler. Pete Ham adlı delikanlı; arkadaşlarına:
"Ulan madem büssürü para veriyoruz stüdyolara filan, bari kaydedelim, albüm yapalım, para kazanak bu işten."
diye seslendi...
Pete Ham; yanına aldığı hippi kılıklı arkadaşlarıyla ki onlar; Ron Griffiths, Mike Gibbins, David Jenkins’dir, toplanıp gruplarına isim aramaya başladır. 1964 yılının, bir sonbahar sabahı, tuvaletten paldır küldür çıkan Mike Gibbins;
“beyler, harika bi isim buldum, bundan sonra grubun ismi: the iveys olsun mu?” dedi.
Başlarda Mike'a siktiri çekselerde, bu isim hoşlarına gitmişti.
"The Iveys" artık grubun ismi olmuştu. İlk albüm 1965 de çıktı; albümden hiç bir parça hit olamadı, karınlarını falan doyurdular albümden gelen parayla.
Umudunu kaybetmeyen gençler; başarısızlığın günah keçisi ilan edilen; David Jenkins ile yollarını bir süreliğine ayırsada, gitara Tom Evans’ı dahil ederek, 1967’de 2. albümlerini piyasaya sürdüler.
Albüm ortalığın amına koyuyor, gençler; o sıralar The Beatles’ın kadrolu ağlak oğlanı Paul McCartney’in dikkatini çekiyordu.
Paul, bu gençleri yanına alarak, kendisininde yazdığı bi kaç parçayı okumalarını isteyerek 1970 yılında yeni çıkarakcakları albümlerinin yapımcılığını yapmaya soyunuyordu.
Şüphesiz ki, bu The Iveys grubu için bulunamaz bi nimetti. Nedendir bilinmez, belkide ben bilmiyorumdur sadece, grubun adı 1969’da “Badfinger” olarak değişti.
Badfinger efsanesi başlıyordu;
Yıllardan 1970’di, “Magic Christian Music” adlı albüm, Paul McCartney yapımcılığında piyasaya sürüldü. Albümdeki şarkıların listesi şöyle idi;
1-) Come And Get It
2-) Crimson Ship
3-) Dear Angie
4-) Fisherman
5-) Midnight Sun
6-) Beautiful And Blue
7-) Rock Of All Ages
8-) Carry On Till Tomorrow
9-) I'm In Love
10-) Walk Out In The Rain
11-) Angelique
12-) Knocking Down Our Home
13-) Give It A Try
14-) Maybe Tomorrow
Grup elemanları ise: Tom Evans, David Garrick, Mike Gibbins, Ron Griffiths,
Pete Ham, David Jenkins, Joey Molland.
Yapımcı: Paul McCartney
Albümdeki “Maybe Tomorrow” adlı şarkı çok sevildi, ki benimde hergün dinlediğim bir şarkıdır, bu albüm asıl bombaların habercisi niteliğindeydi.
Yıllardan 1970 idi yine, bir kış sabahı Badfinger, 2. albümlerini piyasaya sürdü; “No Dice”
Albümdeki şarkılar;
1-) I Can't Take It
2-) I Don't Mind
3-) Love Me Do
4-) Midnight Caller
5-) No Matter What
6-) Without You
7-) Blodwyn
8-) Better Days
9-) It Had To Be
10-) Watford John
11-) Believe Me
12-) We're For The Dark
Grubun son hali ise; Tom Evans, Mike Gibbins, Pete Ham, Joey Molland.
Dikkatinizi çektiği üzere Paul, gençlerden elini eteğini çekmiş, şarkı-türkü vermemişti bu albüm için. Ama bu Paul için sadece büyük bir pişmanlık olarak hatırlanacaktı ilerde.
Albüm kelimenin tam anlamıyla; “piyasayı sikti attı.”
"Without You" isimli parça, daha sonra Harry Nilsson ve hatta Mariah Carey tarafından yorumlanacaktı. Paul bu şarkı için; “Tüm zamanların en öldürücü şarkısı.” Dedi. Mustafa Başer ise bu şarkı için; “Dinletildiğinde barışılamayacak küs hatun tanımıyorum” yakıştırması yapıyordu. Albümün bir diğer hit parçası ise; “No Matter What” oldu.
1972’nin ocak ayında 3. stüdyo albümü “Straight Up” piyasaya çıktı; başarı kalıcı olacak gibi görünüyordu. Acep öylemi olacaktı?
1-) Take It All
2-) Baby Blue
3-) Money
4-) Flying
5-) I'd Die Babe
6-) Name Of The Game
7-) Suitcase
8-) Sweet Tuesday Morning
9-) Day After Day
10-) Sometimes
11-) Perfection
12-) It's Over
Grup tam kadroydu; ayrılan, kaçan, göçen yoktu.
Yapımcı: Geoff Emerick, George Harrison, Todd Rundgren.
“Day After Day” isimli parça albümün en sevileni oldu. Badfinger artık The Beatles’ın başarılarını tekrarlayabilecek yegane grup olarak görülüyordu. Grup dünya çapında sayısız turneye çıktı, girmedikleri gazino, çalmadıkları türkü evi kalmamıştı.
Grup 1974'te 3 albüm yayınlayarak Müslüm Gürses'i bile geri bıraktı, bu işin amına koymuştu. Albümdeki bazı parçalar sevilsede; 2 ve 3. albümdeki başarı tekrarlanmadı.
1975 yılına girilmişti, Pete Ham, özellikle 1970’ten sonra grubun başarısını daimi olarak yorumlamış olacak ki, lüküs bir hayatın içine çoktan kendini atmıştı. Yapımcı şirket albüm satışlarından gelen paradan daha büyük bir pay almak istiyordu, yasal süreç neticesinde 1974 yıllarının sonrasında Badfinger ekonomik çaresizliklerle mücadele etmeye başladı.
Pete Ham’ın gel keyfim gel havası bozulmuş, kız arkadaşıyla haftalık kavga sayısı ortalaması giderek artıyordu. Kız arkadaşı hamileydi ve Pete onu üzdüğünün farkındaydı.
24 Nisan 1975; Pete Ham, evinin garajında kendini asmış vaziyette ölü bulundu. Geriye şu notu bırakmıştı;
“Anne, I love you. Blair, I love you. I will not be allowed to love and trust everybody. This is better. Pete. P.S. Stan Polley is a soulless bastard. I will take him with me"
Pete’nin ölü vücudunda, kendi söndürdüğü sigaraların izleri ve yaralar Pete’nin ruhsal sorunlarının ne derece büyük olduğunun göstergesiydi, ölümünden 1 ay sonra Pete'nin kızı Petera dünyaya geldi.
Badfinger’ın tüm üyeleri çeşitli gruplara dağıldılar. Hiç biri “Badfinger”da yaşanan başarıları tekrarlayamadı.
1974 – 1978 öylece geçip gitti...
1979’da Pete’in kankisi, Tom Evans grubu tekrar toplamaya çalıştı. Iveys zamanından arkadaşı; Joey Molland’ı ikna etmeyi başardı ve Joe Tansin, Kenny Harck ile badfinger yeniden sahnedeydi. Daha sonra, Badfinger elemanlarından Mike Gibbins’te aralarına katıldı.
Pete’nin ölümünden sonra, “without you” başta olmak üzere bir çok parçanın yayın hakkını alan Tom Evans, Warner Bros davasından kalanlar ve iddalarla uğraşmaya başladı. Yeni Badfinger uğurlu gelmemişti.
Özet geçiyorum;
19 Kasım 1983’te Tom Evans kendini evinin bahçesinde asarak intihar etti. Herkes şaşkındı, biri hariç. Tom, son zamanlarda eşine Peteden bahsediyor, en doğrusunu yapmış olabileceğini düşünüyordu.
1984 yılında artık Badfinger’ın babasıda abiside ölmüştü. Joey Molland, Bob Jackson ve Mike Gibbins bir karar vermek zorundaydılar, grup dağıldı.
Badfinger hikayesi burada tam olarak bitmedi, 90’lı yıllarda Joey Molland ve Mike Gibbins söyleyip çaldıkları gruplardan kaçıp kaçıp biraraya geldiler, konserler verdiler. Bunu para kazanmak için değil, Pete ve Tom için, Badfinger için yapıyorlardı.Gerçi halada yapıyorlar, helal...
En güzel performansları;