gelecek mevzuu; loading...

24 Mart 2012

farklı bir gözle "kim milyoner olmak ister"

Ne zamandır böyle atıp tutacağım tarzda yazı yazamıyodum, iyi gelecek bu. 

  "Başkalarının yerine utanmak" diye bişey var biliyonuz demi lan? Hani arkadaşınız yada adamın biri fena sıçar; bazen kötü bi espri yada gaf ile, sizinde hiç bir payınız yokken yüzünüz kızarır falan filan. Yaşamıssınızdır mutlaka.

   Arkadaşlarımdan yana değilde, bana son zamanlarda çok oluyo bu mevzuu, özellikle "kim milyoner olmak ister" diye bi dandirik yarışma programı var, onu izlerken çok karşılaşıyoruım bu durumla. Daha önce şöyle bi yazı yazmıştım; bu yarışmayla ilgili, bundan önce okunmasını tavsiye ederim; "ben miyoner olmak isterim ama..."

    Bi kaç hafta önce bi hatunu çıkarttılar oraya; bak bak bak; "hatun çıktı" demiyorum amına koyimçıkarttılar diyorum; sordukları soru şu;


Sonra diğer dikkatimi çeken mevzu, yine bir hatun kişiyi oturtmuşlar oraya, ve soru;

Soruyu tekrarlamama lüzum var mı la?  İşte biri "sol anahtarı" biride "yüce divan" mevzusu.

Vatevır;

   Hiç sevgi pıtırcığı falan olmayacam, yani; “Ne var bunda? Ne varmış yaneeeee, insan heyecanlanamaz mıııı?” demiyecem. Mevzu ne bu kadar basit soruların bilinememesi, nede bu hatunlara bu kadar yüklenilmesi. Bak hatun ne diyor programda soruyu yanıtlamadan hemen evvel;

*  Yüce divan demek istiyorum, yani bu soruyu bilmezsem hocalarım beni...

   “Beni”den  sonra artık ne gelecekti bilmiyorum ama laf ağzında kaldı, sikerler mi diyecekti, okula almazlar mı diyecekti karar veremedim.

Kenan ne diyo ona bakalım mı?

*  ..... bu tamamen heyecanla ilgili, gerçekten heyecanla ilgili. Bunu sizi teselli etmek için söylemiyorum.

   Şimdi Kenan’ın; “Lan harbi malsın yaa, direk malsın amk. yani, o yüzden bilemedin.” demesini beklemek ütopik olurda, her sikindirik soruda sıçanada; “Valla heyecandan yani, yoksa sen akıllsın biliyom ben.” demek nedir aga? Sen şuna desene;

  “Valla napalım, salak sulak kim varsa çağırıyoz, 3435 defa başvuranlar, 3436. defa da başvurur nasılsa deyip sallamıyoz onları.” diye.

   Yanda resmi olan hatunsa ilk soruda elenen arkadaş. Konunun seyri açısından belirtmem gerekir ki; şunun bende farkındayım, bu soruları millet elensin diye soruyolar, diğer türlü; "nasıl olsa ilk 5 i herkes bilir" deyip 6. soru başlardı yarışma demi?

Neden bunların üstünden geçtim, az sonra anlaşılacak.

   Şimdi, Ali Eyuboğlu’nun "kim milyoner olmak ister" yarışmasıyla ilgili kendisine gelen bir mail üzerine yazdığı yazığı paylaşıyorum, yazının birçok kişi tarafından görülmesi istenmekte olduğundan bunuda içime sinerek yapıyorum;

Ali Bey, sizin haber ve magazin konularındaki tarafsızlığınız tarafımızca malum olduğu için bizim gibi bir çok ailenin hak etmediği, ama yaşadığı bir olayı sizinle paylaşarak kamu oyuna duyurmak istedim.

  Kızım Kübra Gülmez, yaklaşık 45 gün evvel atv’de yayınlanan ‘Kim Milyoner Olmak İster’ programına müracaat etti. 3 Mart’ta aradılar ve 7 Mart’ta saat 13.00’te Yenibosna’daki atv stüdyosunda olmasını istediler. Kızım verilen saatte stüdyodaydı.

Sırası gelip kızım içeri girdiğinde atv görevlisiyle aralarında aynen şu diyalog geçti:

Adın, soyadın?
-  Kübra Gülmez
İzmir’den mi geliyorsun?
-  Evet
Hangi okuldasın?
-  Yüksek Teknoloji Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü son sınıf öğrencisiyim.
Tamam, İzmir’e dönebilirsin.
-  Nasıl yani?
Evet, İzmir’e dönebilirsin.

Ali Bey, eminin bu diyaloğu okuyunca siz de çok şaşırdınız. Çünkü sırf başvuru formunda belirtilen ana maddelerin teyidinin alınması için adayların oraya çağırılması bu kadar zaman kaybı ve masraf (450-500TL) ile yol yorgunluğuna değer mi? Bunun daha pratik bir yöntemi yok mu? Şayet bu, bütün başvuranlara, "Bak biz herkesi çağırıyoruz,"  mesajını vermek için yapılmış bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

  Bilgi yarışması için oraya çağırılanların bilgisine değil de fiziğine, kıyafetine, güzelliğine ya da belirli meslek gruplarına (doktor, profesör vb) bakılarak seçim yapılması doğru mudur?

   Ali Bey, eleştirilerimin dikkate alınarak büyük çoğunluğa sahip sessizlerin sesi olarak konuyu gündeme getirirseniz, kurumunuza minnetkar kalacağımı belirtirken işinizde başarılar diler, her şeyin gönlünüzce olmasını temenni ederim.”

 * Ali Bey'de sorumlu gazeteceliğin gereğini yapmış, mevzuyu medyaya taşımıştır. Şimdi eğlencelik yere gelelim;

   Kim Milyoner Olmak İster’in 3-5 haftalık bir yarışma olduğunu varsayar ve bu son zamanlardaki insanın yüzünü kızartan meselelerin olmadığını düşünürsek, benim bu yazıya itimat etme ihtimalim yoktu. Ama durum böyleyken, kimse kusura bakmasın; bi boklar var işin içinde.

   Dönelim TBMM’nin sıfatını bilmeyen kızımıza. Bu hatun, o gece mevzudan haberdar olanların çok tepkisini çekti, aşk ilan edenler olduğu gibi küfürler yağdıranlarda oldu. Hatunda bu yazılan kötü, aşağılayıcı içeriklere güldüğünü falan beyan etti doğal olarak. Buda milleti şaşırtmış, şöyle mi yazsaydı la;

“ühü ühüühhhh ben bilemedim onu. Ağlıyorum şu an, az sonrada kendimi asacam ühü ühüüü.”

   En dandirik yöntemle o da; "bakın ben iyyim, hiç bişey sikimde değel" imajı vermeye çalıştı doğal olarak. Ah yavrum, ah sarışınım, vah benim siyaset bilimcim, vah sarışınım, bak ne diyor;


 - Sana "aptal sarışın" diyen kızların götüne kurban ol  bence. Bak hatun ne diyor;  "... ne götü yer, ne de suratları."  lan açık bi itiraf bu işte. Yarışmaya suratla girilebildiğinin en az katılan biri tarafından sezinlendiğinin ıspatıdır bu.

bi sonraki programı iple çekiyorum şerefsizim.